OTUZUNCU YIL
Hafta sonu Seferihisar’da “Eski Dostlar” buluşmasında geçti. Ege Tıp Fakültesi’ni 1985’te bitirmişler bir araya geldi. Hasret giderildi, anılar canlandırıldı!
Arkadaşlıkları daha da geçmişe uzananlar bir yana bırakıldığında en azından 36 yıllık tanışıklık demekti bu!
Bizler 30. yılımızı andığımıza ve Ege Üniversitesi de 60. yaşını devirdiğine göre üniversitemiz fakülteye adım attığımızdaki yaşını ikiye katlamış oluyordu.
Yirminci yıldan bu yana hız kazanan buluşmalara ilk kez katılmakta olduğum dile getirildiğinde şaşırdım bir an için! İzmir’de yaşıyor olduğum, bu nedenle pek çok arkadaşla bir şekilde bir arada olduğumdan kaynaklanıyordu belki de bu şaşkınlığım. Sonuçta, 30 yıl sonra ortaya çıkan kaçaklardan biri olduğumu kabullenmem gerekti. Neyse ki yalnız değildim kaçaklıkta!
Düzenleme yapan arkadaşlar yaka kartları hazırlatmışlar neyse ki! Dilimizin ucundaki adları anımsamamıza yardımı yadsınamaz! Kucaklaşırken çaktırmadan yaka kartına bakmak da hiç böyle yapmayıp doğrudan isimliğe yönelmek de söz konusu oldu uzun aradan sonraki bu ilk karşılaşmada. Yaşlanmak demeyelim ama yaş almak ve hatta yaşamda kıdemli olmak yadsınmaz gerçekti! Ve elbette çehrelere ve dış görünümlere yansıyan değişikliklere yeterli bir gerekçeydi.
Sosyal medyanın hakkını yemeyelim! O sayede yıllardır görmediğimiz arkadaşları anımsamak kolaylaştı. Facebook’a şükranlarımızla!
Yüz yirmi 85’linin varlığı yüksek katılımın göstergesiydi. Eşler ve çocuklarla birlikte 200 sınırını zorlamış olmak sevindiriciydi!
Büyükanne/büyükbaba olanlarımız ve kucaklarında bebekleriyle 85’liler şaşırtıcı genişlikte bir profil sundular.
Bir yandan koyulaşan sohbetlere yılların yaşanmışlıkları sığdırılmaya çalışılırken; diğer yandan da ayrıcalıklı anların ölümsüzleştirilmesi göz ardı edilmedi.
Böyle bir buluşmada coşku ve heyecan kadar hüzüne de yer vardı. Otuz çok değilse bile iki elin parmakları niceliğinde arkadaşımızı aramızdan almıştı. Onları anmamak, anıları önünde saygıyla eğilmemek olmazdı! Onlarla yaşanmışlıklar bir film şeridi gibi geçip gitti buğulu gözlerimizin önünden!
9 Eylül 1979 günü kayıt için Eskişehir’den gelip ürkek adımlarla öğrenci işlerine gelişimi anımsattı görsel sunuma yansıyan ilk kareler. Yakın tarihsel bir resmi geçit kadavra başı pozları, kantin sohbetleri, staj/nöbet kareleri, geziler ve elbette otuzuncu yılımızın başlangıcı olan 1985’teki mezuniyet töreniyle sürdü.
İlerleyen saatlerde sahne alan “en”ler bölümünde en erken evlenenimizden, en uzun süre evli kalanımıza; en çok değişenimizden, hiç değişmeyenimize varan bir dizi alanda öne çıkan dönemdaşlarımızı seçmek de epeyce eğlenceli oldu doğrusu!
Seferihisar buluşmasına Muğla, Denizli, Balıkesir, Manisa, Uşak, Aydın, İstanbul, Samsun, Ankara, Çanakkale, Antalya, Eskişehir ve Gaziantep’ten gelenlerimizin yanı sıra New York ve Hollanda gibi uzaklardan yetişenlerimizi selamlamak heyecan verici oldu.
Şarkılar, danslar ve yöresel oyunlar coşku kabarmasının bu güzel gecete yansımaları olarak belleklere kazındı!
Pek çoğumuzun ya tanıyamazsam, ya adını dilimin ucuna getirip söyleyemezsem ürküsüyle koşup geldiği coşkulu buluşma gecesi fotoğraf çekimleriyle noktalandı.
Seferihisar’ın kara bulutlu ağlayan gökyüzü ertesi günün planlarını aksatsa da; buluşmaların yılda bir yinelenmesi kararı gereğince Çanakkale’de görüşmek üzere vedalaşıldı!
Yazının sonunda bir izlenimi paylaşmakta yarar var!
İlerleyen yıllar eski dostlukları pekiştiren ve buluşmaları sıklaştıran bir işlev görüyor. Bundan böyle, aksatmaksızın gerçekleştirilecek yıllık buluşmaların her geçen yıl daha fazla katılıma sahne olması şaşırtıcı olmayacak!
Ege Tıp 85’liler arasındaki bağlar sıkılaşırken dostluk ve arkadaşlığın bir sonraki kuşağa, çocuklarımıza aktarılması yolunda da adımların atılması kimseleri şaşırtmayacaktır.
Ceyhun BALCI, 29.03.2015
Not :
Tarafımızdan alınmış karelere erişmek için :
https://plus.google.com/photos/113712996036446725753/albums/6131645004870757489?banner=pwa
(Fotoğraf beceriklisi arkadaşların kareleriyle karşılaştırılmaması dileğiyle…)




Figen Gürsoy için bir cevap yazın Cevabı iptal et