HENDEK SİYASETİ
At izi, it izine karışırken…
Hendekler kazılıp, barikatler kurulurken; yollar kazılıp uygun yerlere bombalar yerleştirilirken üç maymunu oynayanlar canlar yitirilmeye başlayınca çığlık atmaya başladılar! Geçmişte yapılması göz ardı edilenler yapılmaya başlayınca bu kez terör örgütü sesini yükseltmeye başladı!
Terör örgütünün dağ kadrosu Hendek Savaşı ile özdeşleştirerek Hz Muhammed de benzer şeyler yapmıştı demeye getirdi. Zehirini dinsellikle soslayıp, hendekleri savunma aracı olarak niteleme pişkinliği sergilemekten geri durmadı!
Saçmalamalarını Lozan’ın son kullanma tarihi geçmiştir sözleriyle taçlandırdı. Neymiş? Lozan’da Kürtlere gönderme yokmuş! Çok doğru! Lozan’da Kürtlere gönderme yoktur! Ama, başka etnisite ve milliyetlere de gönderme yoktur! Kuşkusuz Lozan’da çeşitli adlar altında kimi gruplara yönelik vurgular yapılması istenmiştir. Karşılarına çelik gibi bir iradeyle dikilen Kuvvacılar bu tuzaklara düşmekten uzak durabilmişlerdir. Tıpkı bugün olduğu gibi o günlerde de emperyalistler Anadolu’daki pek çok etnisitenin varlığından yararlanmak istemişlerdir. Şimdi fırsat bu fırsat bir kez daha sahnededirler. Emperyalizmin Anadolu’daki ve yakın çevredeki Kürtleri kara güçleri olarak niteleyip onları olabildiğince kullanma çabaları üst düzeydedir. Dağ kadrosunun, küresel efendilerine göndermede bulunan söylemlerinde bu bakımdan şaşılacak bir durum yoktur.
Öteden beri söz konusu olan ve birçok kişi tarafından algılanamayan bir başka ayrıntı daha vardır eşkıyanın açıklamalarında!
Dinci gericilik ve etnik ayrılıkçılık her ne kadar iki ayrı uçta olgular olarak görülseler de gerçekte tarih boyunca kol kola yol almışlardır!
Son zamanlarda bölücü örgütün söylemlerine daha fazla sinmeye başlayan dinselliğin bir başka örneğidir hendekleri peygamberin Hendek Savaşı’yla özdeşleştirme girişimi! Emperyalist işbirlikçilikteki ortakları dinciler güç ve zemin kazandıkça etnikçiler de dinselliğin dayanılmaz hafifliğine daha fazla kaptırır olmuşlardır kendilerini.
DİNCİ GERİCİLİK = ETNİK AYRILIKÇILIK
gerçeğini bir kez daha anımsattığı için eşkıyaya kızmak yersizdir. Tersine teşekkür bile edilebilir!
Ceyhun Balcı, 25.1.2015
Posted in YAZI-YORUM

Yorum bırakın