Bilgisayar eli kalem tutanlara ortamda kendilerini gösterme, seslerini duyurma fırsatı verdi! Basılı yayın organları uzak olmayan gelecekte tarih olacak! Hazırlıkları var mıdır bilinmez ama; bu öngörüye sahip olmayanların bocalayacakları kesindir!
“Verba volante, scritta manente!”
(Söz uçar, yazı kalır!)
Bilgisayar çağı bu sözün gerçek olması sonucunu doğurdu!
Kimi zaman, kimi konularda öylesine tepkiler ve suçlamalarla karşılaşıyorum ki; iyi ki bloglamaktayım diyorum!
Sözü son aydınlar bildirisine getireyim!
Zerrece katılmadığım özden yoksun bir bildiridir! Hendek kazan, barikat kuran, bombalı tuzaklarla insan öldüren terör örgütüne dokundurmamaya özen gösteren bu bildiri üzerinde çok da söz söylemeye gerek görmezdim!
Ama, geçmişte olduğu gibi RTE ve savcıları hızır gibi yetiştiler!
Bir mafya müsveddesinin de hakkını yemeyelim! Türkiye’deki toplam akademisyen sayısı içinde oransal olarak da anlam taşımayan imzacı sayısı, yine kalem yoluyla yenilgiye uğratılabilirdi!
Hem de kolaylıkla!
Yakalama emri işgüzarlıkları, kan içici kabadayılık sönüp gidecek birkaç sayfalık bildiriye can suyu oldu!
Döver gibi yapan ama yarattığı etkiyle güç veren bu girişimleri kınıyorum!
Kınamamı içeren bir paylaşımıma aldığım tepki tarafımı terörsever konumunda göstermeye çalıştı!
Neyse ki, sicilim var!
Ve dileyenin erişimine açık!
Ne olduğum (ya da ne olmadığım) sicilime göz atılarak birkaç dakika içinde kolaylıkla anlaşılabilir.
Pek çok olumsuzluğunu eleştirsem de; bilgisayar çağını belgecilik anlayışına katkısı nedeniyle seviyorum…
Uçan sözleri, kalıcı yazılarla tamamlamaya devam…
Ceyhun Balcı

Posted in ,

“BLOGLAYIP DA MI SAKLASAK!” için bir cevap

  1. Nazan Sezgin Avatar
    Nazan Sezgin

    Ceyhun bey Blim ve Teknik ekinde celal Şengör ve doğan Kuban gibileri yazıyordu benim bildiklerim bunlar. Bunlar aydın değil Yahya Kemal in “pürüfüsür” diye tarif ettiği kişiliklerdir. Yunusu un çağlar önceki tarifine de tıpatıp uyarlar.

    Bi bakıma Cumhuriyet Bilim teknik in yayından kakması iyi oldu.

    İkincisi : Orta çağ tıbbı küçümsenecek bişey değil. orta çağ tıbbı dincilerin eline bırakılmayacak kadar önemlidir. Bugün tıb şeytanın ve Judeo/amerikan sermayenin hizmetindedir. İsviçre erken kanser taramalarını kaldırmış iyi de etmiş duyduğuma göre. işte o judeo/amerikan sermayesini şişiren Tıbbi cihaz miyar ilaç v.s işini İsviçre çoktan çakmış olmalı ne de olasa tarihi karaparacıdır.

    Bence her olumsuzluk RTE nin işine ve reklamına yarıyor . Bu sözde akademisyen bildirisi de öyle. Bölücü ve RTE cenahı birbirinden beslenmekte. Olay demagoglar yarışı şekline dönmüştür. Bu hengâmede bu tür haber ve yorumlardan mümkün olduğunca kaçınmak için belgesel seyretmedeyim. Bana müsekkin gibi geliyor. Selamlar. n.

Yorum bırakın