
Birkaç gün önce basına Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın aracılığıyla yansımıştı. Cumhurbaşkanı da benzer söylemlerde bulunarak doğrulayınca durum açıklığa kavuşmuş oldu.
Konu Suriye ve bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı Esad’la ilgili. Bizimkilerin bir süredir yatışmış olan ve farklı doğrultuda gelişmeler olduğunu düşündüren sessizlikleri bozuldu.
Birkaç yıl önce kaldığımız yerden sürdürür gibiyiz!
“Esad’ı terörist” olarak etiketlemek yeryüzündeki gerçek teröristlere bayram yaptıracak türden bir saptama. Türkiye’nin son iki yılda kendisini gösteren bölge odaklı dış politika anlayışına da ciddi bir darbedir.
2001’de başlatılmasında ciddi katkımız olan Suriye Karmaşası’nda başa dönmek gibi bir durum da söz konusu yazık ki!
Tam tersine bölgemizde Esad’sız bir denklem olasılık dışıdır. Bunu düşünmek, yetinmeyip seslendirmek Türkiye’nin dönüş yaptığı bölge odaklı siyaseti yadsımak anlamına gelir. Bırakınız Esad’ı devre dışı bırakmayı Esad’ı bölge siyasetinin ortasına koyan Rusya, İran ve Irak’ı hiçe saymak aklın gereği olamaz.
Belleğimizi yokladığımızda birkaç hafta önce Ankara’ya gerçekleşen üst düzey ABD’li askeri yetkili ziyareti geliyor aklımıza. Acaba demeden edemiyoruz! Acaba, bunca gelişmenin üzeri çizilip yeniden Atlantik’e Dönüş mü yapıyoruz?
Öyle, böyle bir çelişki olamaz bu gelişme!
Bir yandan Kudüs üzerinden bölgenin öncülüğüne soyunurken diğer yandan ABD ve İsrail’in kucağına oturmak nasıl açıklanabilir. Bir yandan ayrılıkçı teröre karşı mücadele verilirken diğer yandan Atlantik üzerinden bölücüleri sevindirecek söylemlerle “sil baştan” yapmak anlaşılır gibi olmasa gerektir.
Anlayan varsa ve anlatırsa sevineceğim!
2018’e saat sayarken yaşanan bu gelişme iç karartıcıdır!
Atlantik bölgenin karabasanıdır. Ülkemizin, bölgemizin ve yeryüzünün acı ve gözyaşı kaynağıdır!
Ceyhun BALCI, 29 Aralık 2017

Ömer Lütfi EROL General (E) için bir cevap yazın Cevabı iptal et