“Kendinizi kötü hissediyorsanız yürüyüşe çıkın!”
Son yılların yerleşikleşmiş tabusudur günde 10.000 adım atmak!
Elbette, sağlıklı olmak için!
Bu kadar adım atabilmek için günde en az bir buçuk saat ayırmanız gerekir. Çağımızın zaman kısıtı göz önüne alındığında bu sürenin çokluğu ortaya çıkar.
Adımlamayı isterim ama zamanım yok diyenlere iyi haber.
Bilim insanları bu konuda geri adım atıyor.
Günde 7.000 adım atanların ölme riski 2.000 adım atanlara göre % 47 daha düşük bulunmuş.
Saptama sıradan sayılmaz.
Yirmi yıl boyunca 160.000 kişi üzerinde yapılan çalışmanın sonucu!
On bin adım efsanesinin geçmişi 1964 Tokyo Olimpiyatlarına dayanıyor. O yıllarda kullanılan Manpo-kei adlı aygıt 10.000 adım saymaya uyarlanmış. On bin akılda kalıcı olmasının da payı olmuş bu seçimde. Pazarlama anlayışını da göz ardı etmemek gerek.
Güncel çalışmalar günde atılan 2.000-4.000 adımın bile ölüm olasılığını % 36 azalttığını göstermiş.

Altmış yaş üstü için 6.000-8.000 adımın yeterli olduğu sonucuna varılmış.
Altmış yaş üstü için belirlenen adım sayısı 8.000-10.000 olarak belirlenmiş.
Yetmiş yaş üstündeyse günde atılan 4.500 adımın yaşamsal riski % 77 azalttığı saptanmış.
Gerekli adım eşiğinin düşmesi bu programlara uymak isteyenlerin sayısını belirli bir düzeyde tutmak bakımından önemli.
Bir başka güncel çalışma günde 7.000-9.999 adım atmanın ölüm olasılığını % 50-70 azalttığını göstermiş.
Baş döndürücü boyuttaki bu bilgi değişiklikleri bana tıbbiye yıllarımda hocalarımızın sıkça yinelediği bir anektodu anımsattı :
“Bugün sizlere aktardığımız bilgilerin yarısı yanlıştır. Hangi yarısının yanlış olduğunu şu anda biz de bilmiyoruz.”
Yanlışlanabilirlik ve dolayısı ile değişebilirlik bilimin doğası gereğidir.
Uzunca süredir doğru bilinen ancak yeni gelişmelerle yanlışlanan ya da tartışmaya açılan bilgiler kimseleri kızdırmasın. Daha da önemlisi bilime ve bilim insanlarına güvensizliğe neden olmasın!
Yürümek sağlıklı olmada önemli bir öğe. Yanı sıra yürümenin felsefesi de var. Bu denli kapsamlı bir başlık ancak başka bir yazının konusu olabilir.
Son söz : “Yürümeyi alışkanlık edinin. Az ya da çok yürümekten kaçınmayın. Bilin ki, az sayılan adımlar bile ölüm olasılığını azaltmaktadır.”


Yorum bırakın