Kategori: GEZİYORUM

  • Osmanlı kuşatmasının savuşturulması Viyana için son derece önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Öyle ki, Türk kuşatması sonrasında savaş alanından toplanan metallerden dökülen Türk çanı olarak da bilinen Pummerin çanı katedrale eklenerek bu önemli olay ölümsüzleştirilmiş. Çan 316 cm çaplı ve 22.5 ton ağırlığında.

  • Tuna’ya karışan Viyana ırmağı boyunca uzanan Stadtpark (Kent Parkı) yürürken huzur bulabileceğiniz bir kent köşesi. Hem de kentin orta yerinde.

  • Günümüz İskenderiyesinde kent içindeki kütüphanenin antik olanı yaşatması amaçlanmış. Bugünkü kütüphane 2002’de yapılmış. Yerleşkede planetaryum ve müzeler de yer alıyor. Dört milyon dolayında kitabın bulunduğu bugünkü kütüphane dairesel yapıda olup 160 metre çaplıdır. Yüksekliği 32 metreye varmaktadır. Dairesel biçem Akdeniz’e doğan güneşi simgelemektedir. Sekiz milyon kitaba yer olduğu bilgisini eklemekte yarar var.

  • …Saat kulesindeki saat Luksor’dan Paris’e götürülen dikilitaşa karşılık olarak verilmiştir. Mısır dikilitaşı gibi paha biçilmez bir yapıta karşılık olamayacak denli değersiz olsa da XIX. yüzyıl koşulları düşünüldüğünde teknolojinin satın alma gücünü gösterdiği düşünülebilir. Saat buraya getirilirken bozulmuş. O gün bu gündür çalışmamaktaymış.

  • GİZA

    İlkokul bilgilerimizle belleklerimize işlenmiş olan üçlü Keops, Kefren ve Mikerinos olanca görkemleriyle karşımızda. Mısır’daki diğer ören yerlerine göre burası biraz daha kalabalık. 

  • İki ay kadar önce Viyana’da sözünü ettiğim anıtlardan birisine rastladım. Anıtın fonunun Ukrayna bayrağı renklerine boyanmasına göz yumularak Rusya-Ukrayna savaşında destek verdikleri Ukrayna’ya göz kırpmışlar. Oysa, ikinci paylaşım savaşı başka birçok ülke gibi Ukrayna’yı da derin acılara boğmuş bir olaydır. Ukrayna Sovyet yitimlerine ortak olmuştur. Ukrayna’nın kendi içindeki Nazi işbirlikçiliğinin bu acıyı katladığı kuşkusuzdur.

  • 1 Mayıs’ın tarihçesiyle ilgili çok şey yazmaya gerek yok! Fazlasıyla yinelenmiş ve belleklere kazınmıştır! 1 Mayıs’ın bizlerde bıraktığı iz ise gerginlik ve yasağa eşdeğerdir. Bütün bunların arasında 1977 1 Mayıs’ına ayrı bir parantez açmak kaçınılmazdır. Kandan beslenenlerin ekmeğine yağ süren bir gladyo eylemidir! Orada, o gün yaşamlarını yitirenleri saygıyla anmak hiç unutulmamalıdır! Nasırlı ellerde yükselen…

  • “Her yer Taksim, her yer direniş!” “Benim gibi üç çocuk ister misin?” “Hak, hukuk, adalet” Yukarıda birkaçını sıraladığım savsözler geçtiğimiz günlerde gerçekleşen halk hareketi sırasında (gençlerce) atıldı. Her birinin ortak noktası savcılarca “yasadışı”lıkla etiketlenmesi ve bu savsözleri atanlara 5 yıla kadar hapis istenmesidir. Gençlerin ön aldığı ve yaratıcılıklarıyla damga vurduğu halk hareketinde atılan savsözlerden birisi…

  • Tapınak, baraj yapımı sırasında sular altında kalmaktan kurtarılarak bugünkü yerine taşınmış. Tapınağın taşınması epeyce emek ve çaba gerektirmiş. 

  • Şu ana kadarki yaşamımın üçte ikisi İzmir’de geçti. İzmir Atatürk Lisesi’yle ilintim babam ve dayım üzerindendir. Her ikisi de Atatürk Lisesi mezunuydu. Yazının sonunda paylaştığım görsel babamdan bana kalanlar arasında geçti elime. Arkasındaki nottan 1940-41 ders yılında çekildiği anlaşılıyor. O ders yılındaki öğretmenlerden bir grubun görseli.  Ben Atatürk liseli olmasam da İzmir’in ve ülkemizin bu…