İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
İzmir kentinin en çirkin, kişiliksiz yapılarından birisi. Üstelik belediye!
Önden yazmış olayım! Bu yazı kışkırtma amaçlıdır!
Geçenlerde sosyal medyada rastladım! İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Meydanı’ndaki binası (depreme karşı) güçlendirilecekmiş. Gençlik yıllarımız boyunca süren inşaatın bitirilmesi büyük başarı sayılmıştı. Belli ki, o da adam gibi yapılmamış.
Bu durumda belediye başka bir yere taşınıp kiracı olacakmış! Hatta, savlandığına göre kira ödemeleri başlamış bile! Neyse, konumuz bu değil!
Geçmişte denizin şimdiki belediye binasının dibinde çırpındığını anımsayanlarımız az değildir.
Keşke demekten alamadım kendimi!
Keşke, fırsat bu fırsat deyip de bu yapı yıkılsa ve bir daha da yapılmasaydı. Böylelikle, yanı başındaki Hasan Tahsin’e gölge etmesine son verilirdi. Böylelikle, Konak Meydanı bir çirkinlik anıtından kurtulurdu!
Fazlaca iyimserlik ve saflık olarak da görülebilir! Ama, yanındaki Merkez Bankası ve komşusu SGK da burada boy göstermekten vazgeçer miydi? Böylelikle, denizin dibine duvar örme ayıbından hiç olmazsa kentin kalbinde kurtulma fırsatı doğar mıydı?
Belediyecilik, toplu taşıma, çöp toplama ve benzeri gündelik işleri kotarma etkinliğinden çıkartılabilir miydi?
Düş görme hevesim kabardı birden bire!
Kentlerimizi doymak bilmez canavar olmaktan çıkartmak da belediyecilik görevleri arasında değil midir?
Geçenlerde Doğan Kuban yazmıştı! Batı kentleri yüz yıldır büyümeyi bıraktı diye! Örneğin, Berlin! İşte Berlin ve başka Avrupa kentleri! İşte, İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere Türk kentleri!
Doğayı, tarihi ve kentliliği çoktan yitirdik!
Elimizde ne mi kaldı?
“İstesem İstanbul’u tespih gibi dizerdim!” diyen Ali Ağaoğlu densizliği görgüsüzlüğü!
Ceyhun Balcı, 03.12.2014


Adnan Pelvanlar için bir cevap yazın Cevabı iptal et