İSTESEK DE, İSTEMESEK DE!
CB RTE demiş ki;
“Siz isteseniz de, istemeseniz de Osmanlıca öğretilecek!”
Bu sözün üzerine atlayıp gerekliydi, gereksizdi ya da mezar taşında okuyacak ne var da Osmanlıca öğrenelim türünden tepkiler zaman ve enerji savurganlığına yarıyor. İstenenin de bu olduğu anlaşılıyor.
Kimi zaman gülümseten çoğu zaman saç baş yolduran bu türden çıkışlar gündemi benden başkası belirleyemez anlayışının sağlam belgeleri olarak geçiyor tarihe!
Osmanlı’nın bilimsel, yazınsal, tarihsel ve sanatsal birikimi neydi ki Osmanlıca öğrenmek kaçınılmaz oluyor demek “hadımım diyene kaç çocuğun var” sorusunu yöneltmeye eşdeğer bir gereksizlik gibi görünüyor!
Uluslararası sıralamalarda Türk öğrencilerine nal toplatan fen bilimleri ve okuduğunu anlamama sorunsalı dururken Osmanlıca demek hangi akla hizmet diye soracak olsanız! Açıkça olmasa da gizliden biz de bunu amaçlıyoruz, Türkler bilimle, okuduğunu anlamayla uğraşmasın, Osmanlıca’yı başlarına saralım da uygarlıktan iyice kopsunlar diyesileri gelebilir!
Bu gibi anlamsız ayrıntılarla uğraşacak yerde, demokrasi tramvayından kendi istediği durakta ineli epeyce olan bu takım adına konuşan RTE’nin yazının başındaki tümcesindeki Osmanlıca yerine başka pek çok şeyin konabileceğini algılamak çok daha yararlı ve anlamlı olacaktır!
Toz pembe sis perdesiyle gölgelenen koyu karanlık artık kendisini saklama gereği duymadan çöküyor üzerimize!
Bir halk hareketi, silkiniş ve kendine geliş olmadıkça aydınlığa çıkmak güç görünüyor!
Biraz aklı olan, uygarlığı ve insanlığı dert eden kişi ve kurumların bu yönde kafa yormasının zamanı geçmek üzere!
İstesek de, istemesek de bir gün ansızın karanlığı egemen kılabilirler! Perde kapandı, paydos denmeden önce yapılabilecek bir şeyler yok değil!
Ceyhun BALCI, 08.12.2014

Erol Can için bir cevap yazın Cevabı iptal et