NATO’YA SELÂM, İNGİLTERE’YE SİTEM!

“Bağımsızlık benim karakterimdir!”

Mustafa Kemal Atatürk

İmamoğlu bahane, halk hareketi şahaneydi.

Üstelik bu kez muhalefet bu hareketi sahiplenir gibi bir görüntü vermekteydi.

Bir kez daha düş kırıklığı.

CHP önderi Özel’in hiç yeri ve gereği yokken NATO’ya selâm göndermesi, ardından da İngiltere’nin Türkiye’de olanlar konusundaki sessizliğine sitemi “Batı cephesinde yeni bir şey yok” dedirtecek türdendi.

İngiliz emperyalizmini yeryüzünde en iyi tanıyanlardan biri olan Gandi’nin şu sözlerini anımsaması başında bulunduğu partinin tarihsel görevini kavraması anlamına da gelebilirdi.

“Mustafa Kemal yenene kadar İngilizleri tanrı sanırdım!”

Tam burada sokakları dolduranların istekleri miydi bu çıkışlar diye sormalı.

Sokaklar önceki iki halk hareketinde olduğu gibi haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe başkaldıran Atatürkçü kitlelerdi. Bu kez sokaklarda baskın güç olan gençlerin bu doğrultudaki eğilimi son derece değerliydi. Göstericilerin bir dış güce boyun eğen değil onlara selâm gönderen tek bir söylemlerine rastlanmadı.

Ne olacaksa burada olacaktı.

Ne yapılacaksa buranın insanları yapacaktı.

Batı’ya hiç de onurlu sayılmayacak türden selâm ve sitem gönderenlerin değişen dünyayı çok anlamadıkları görülüyor.

Batı hızla dibe doğru yol alıyor günümüzde.

Avrupa’nın hemen her alandaki yetersizliğini ve buna eklenen zavallılığını görmemek için Özgür Özel mi olmak gerek?

Diğer yandan, ABD’nin “Amerika’yı yeniden büyük yapacağız” söyleminin arkasına saklanan çap düşüşünü gümrük tarifeleri savaşında görmek zor değil.

Özgür Özel’den, NATO’ya selâm dururken bu suç örgütünün başındaki ülkenin geçmişte olduğu kadar bu örgüte önem veremiyor olduğunu fark etmiş olması beklenirdi. Ayrıca, ABD Başkanı Trump her fırsatta Erdoğan’a sevgisini sunmayı göz ardı etmiyor. Özetle, bugünün dünyasında NATO etkili olmak şöyle dursun son kullanma tarihi dolmuş bir yapıdır.

Diğer yandan, Türkiye’nin başında bulunanlar her zaman olduğu gibi 23 sentlik askerimizi Batı kullanımına sunmaya hazırken NATO’nun Türkiye’deki muhalefete yakınlık duyması için en küçük neden yoktur.

Öte yandan, Türkiye’deki iktidar Avrupa’nın sınır bekçiliği göreviyle donatmıştır kendisini. Tıpkı 23 sentlik askerini kullanıma sunmaya hazır olduğu gibi milyonlarca sığınmacıyı Avrupa kapısından uzak tutmayı hüner bellemiştir. Üstelik bu hünerini sergilemesi için çok para falan da istememektedir.

İngiliz başbakanının sessizliğine sitem yollayan Özgür Özel bunları bilmez mi? O bilmiyorsa bilen birileri bu gerçekleri ona anlatmaz mı?

Sokakları dolduran coşkulu ve tutkulu kitleleri ayrık tutarak vurgulamakta yarar var.

Türkiye’de iktidar olmanın yolunun Batı’ya göz kırpmaktan geçtiğini sanmak siyaset kurumumuz bakımından ne büyük eksiklik.

Türkiye’yi yönetenler turuncu darbecilerin hemen her isteğini son derece ucuza ve gönüllüce yerine getirirken ikinci bir turuncu gönüllüsüne gerek yoktur bu kurguda.

Geçmişte iktidarları belirleyen emperyal batı küresel güç yitimine karşın Türkiye’de muhalefeti de tasarlayabiliyorsa ve istediği kalıba sokabiliyorsa bir değil binlerce kez düşünmemiz gerek.

Un, var, yağ var, şeker var!

Helvayı niye yapamıyoruz sorusunun karşılığı NATO’ya selâmda, İngilize sitemde bulunabilir.

Halk hareketi bir kez daha sahipsiz, öndersiz…

O hareketi sahiplenecek güç odağının ufukta görünmüyor oluşu biricik kaygı ve üzüntü nedenimiz…

Posted in , ,

“NATO’YA SELÂM, İNGİLTERE’YE SİTEM!” için bir cevap

  1. İşyeri Hekimi Dr. Bülent Potur Avatar

    Sayın Hocam emaysiks denen askeri akıl 6. bölüm ya da İngiliz gizli akıl hizmeti, ve de siyayey denen merkezi akıl idaresi sadece ülkemizde değil bir kanlı satranç tahtası olarak gördükleri tüm dünyada yenecek küçük balık olarak gördükleri tüm ülkelerin yönetimlerini ve halklarını devşirip kendi dev şirketlerinin kölesi haline getiriyorlar.

    Bu hayasız akınlardan elbette ki ülkemiz de payını alıyor. En sağından en soluna siyasi yelpazemiz haçlıların açık açık ya da gizli ve takiyeci olarak yerleştirdikleri devşirmeler, hainler veya yeteneksiz vizyonsuz liyakatsiz elemanların işgali altında. Siyasetimizdeki lider sultası ve delege oligarşisi demokrasinin ve liyakatin önünde aşılamaz bir engel olarak duruyor. Ayrıca birleşik kaplar yasası gereğince toplum tamamı ile aynı seviye ve kavrayış düzeyinde olduğundan düşüncesi özgür, öz eleştirisi özgür, inancı özgür olan bağımsız birey ve yurttaş davranışı gösteremiyor. Sürü psikolojisi ile hareket ediyor. Son Osmanlı sultanı Vahdettinin “Bu millet bir sürü, bu sürüye bir çoban lazım o da benim.” sözünü haklı çıkarırcasına söz gelimi CHP seçmeni Ekmeleddin’i millete dayatan, İnce’yi, Mansur’u engelleyen, saltanatı geri getiren oylamada günün ortasında mühürsüz oyları geçerli sayan YSK nın kapısına Ozdağ ile birlikte dayanmayan, Türk Ordusunda Liyakati hiç eden, kozmik odayı açıp binlerce görevlimizin şehit edilmesine yol açan kumpasların baş tertipçilerinden Sadullahı tıpış tıpış CHP seçmenine seçtiren Dersimli guguk kuşunun hala imza toplayıp genel başkan adayı olma olasılığı varsa demek ki devşirmeci Haçlı akıl her çeşit yerdeki kuklalarını inanılmaz bir ustalık ve maharetle yönetiyor. Kissinger’in itiraf ettiği gibi kendi hainlerini anında imha ediyor. Hasımların hainlerini, liyakatsiz veya kolayca kandırılabilen kifayetsiz muhterislerini ise hasım ülkelerde başa ve önemli görevlere hiç sezdirmeden getiriyor.
    Sayın Hocam,
    Yazınızda bile sahipsizlik öndersizlik kavramlarını kullanmışsınız. Demek ki ne kadar kanıksanmış. Türk Genci Düşüncesi Özgür, Öz Eleştirisi Özgür İnancında Özgür, kendi kararlarını kendi verebilen Türk Ulusunun Özgür, Eşit Yurttaşıdır Kimsenin kulu, kölesi, müridi, körü körüne taraftarı değildir. Eğer kendisine bir önder arıyor ise Halaskar Gazi Hazretleri Ulu Önder Kamal Atatürk’ün öğretisini hiç anlamamış demektir.
    Saygılarımla.

İşyeri Hekimi Dr. Bülent Potur için bir cevap yazın Cevabı iptal et